30 Eylül 2013 Pazartesi

Yeni uygulamalar, fikirler:

Adamlar bir tartı yapmışlar, üzerine çıktığınızda akıllı telefona bilgi . Kilonuzu kaydediyor.. Herşeyi otamatik yapıyor..  Fiyatı 150$ mış.. Bunu Türkiye'de yapmak oldukça kolay diye düsünüyorum..

Çocukları evdeki eşyalardan korumak için bir çok malzeme satılıyor IKEA'da.. Bizde son yıllarda gelişen bir sektör.. Belki yakında child-proof diye mobilyalar çıkar.. Hiçbir şekilde çocuklara zarar vermeyek tasarıma sahip.. Gelişmeye açık bir konu.

Anroid ve iphone platformları için uygulama geliştirmeye yarayan, kod bilmenize gerek olmayan ve size tutorial'lar aracılığı ile eğitim sağlayayan siteler var.. appArchitect, Appmakr, AppMachine, Appery.io, Gamesalad gibi siteler..


Kendi kendine İngilizce öğrenmede metodlar

Merhaba,

Sadece bilgisayar, tablet, akıllı telefon vb.. ve internet bağlantısı kullanarak kendi kendine İngilizce öğrenmek isteyenler için özet bir yazı yazmak istedim: En çok kullandığım metodlar, web siteleri ve yeni yöntemler:

-Youtube'dan BBC Learning English kelimesini arattıtığınızda ortalama 3 dakikalık videolar geliyor.. İzliyorsunuz.. Yarısında aynı haberi, İngilizce altyazı ile veriyorlar.. Oldukça faydalı buldum.

-British Concuil ve BBC'nin sitesinden indirilebilen mp3 formatındaki dosyaları her yerde dinleyebilirsiniz.. Spor yaparken, yemek hazırlarken, öğle tatilinde.. Otobüste giderken.. Sürekli dinlemek ciddi bir ilerleme sağlıyor.

-BBC HD belgesel yayınları sürekli izlemek, tekrarları da takip etmek..

-Internet'ten kolayca ulaşabileceğiniz ALICE adında bir chat robotu var.. Kendisiyle anlık yazışabilirsiniz.

http://www.rong-chang.com/ önemli bir portal. Her seviye için.

- www.springwise.com sitesi ilginç fikirler barındıran, girişimcilerin ilgisini çeken bir site.

-İzlediğiniz ve beğendiğiniz bir filmle ilgili internet'te İngilizce yazılar okumak.. IMDB'deki yazılanları takip etmek..

-Bir hobinizle ilgili, örneğin sihirbazlık, yemek yapmak, origami gibi.. İngilizce videolar izlemek... Talimatları takip edip, uygulamak..

-İnternet'ten mektup arkadaşları bulmak.. Bir websitesi bu konuda en etkili yöntem görünüyor.. Çek'lere ait..

-Etrafınızda duyduğunuz her konuşmayı İngilizce'ye çevirmeye çalışmak.. Bu yöntemi uygulayıp kısa sürede önemli bir ilerleme kaydeden birini hatırlıyorum..

Kolay gelsin.

25 Nisan 2013 Perşembe

Karatay Diyeti - Sağlıklı Yaşam Rehberi

2013 yılı başında 90 kg'lar seviyesinde tartılmaktan vazgeçmiştim. 90'ı geçtiğimi elbiselerden ve özellikle de pantolonlardan anlıyordum. Az yemek yememe rağmen neden kilo veremediğimi bir türlü keşfedemedim.

Nisan ayı ortasında birilerini beklerken Migros'a girdim. Kitap reyonunda Karatay Diyeti'ni incelemeye başladım. Yarım saatte neredeyse kitabı bitirmiştim. Yemeği azaltıp spora başlamama rağmen neden kilo veremediğimi sonunda bulmuştum...

25.Nisan itibariyle 84,7 kiloyum. 10 gündür diyeti uyguluyorum.. 2,4 kg vermişim.. Yeniden düzenli tartılmaya başladığım için yakından takip ediyorum.

Şimdilik temel ilkelerini yazayım. Yarın Canan Hoca ile kitap fuarında karşılaşacağız inşallah. Onunla konuşmamdan sonra bir power point slaytı gibi döküman hazırlayıp bu yaşam felsefesinin yaygınlaşmasına benim de küçük bir katkım olmasını sağlayabilirim.

Karatay Diyeti'nin Özeti, Temel İlkeleri:

-Hiç şeker yemiyorsunuz.. İçine şeker katılmış hiçbir besini tüketmiyorsunuz. Yani, çaya şeker atmayın, çikolata-bisküvit vb. yemeyin, bal reçel vb. yemeyin.
-Hiç ekmek yemiyorsunuz: Buğday, tahıl, çavdar vs. hiçbirini yemiyorsunuz.. Poğaça, börek ve benzerleri de yasak.
-Pilav yemiyorsunuz.
-Sabah kahvaltısını 08:00 gibi çok güçlü yapın.. Benim uyguladığım örnek menüyü yazayım: İki yumurtalı menemen, beyaz peynir, zeytin, bir avuç ceviz ve kayısı çekirdeği, bir havuç, bir yemek tabağı dolusu yeşillik, şekersiz çay.. çaya limon katarsanız iyi olur.
-Bu kahvaltıdan sonra en az 4-5 saat hiç acıkmazsınız.. Eğer acıkırsanız öğle yemeğinde bir meyve, birkaç çiğ sebze ve yine kavrulmamış kuruyemiş cinslerinden: Fındık, fıstık gibi şeyler yersiniz.
-Akşam yemeğinde kırmızı et, özellikle de taze balığa ulaşabiliyorsanız. Balık yiyebilirsiniz.. Kitapta bir sürü alternatif bulmak mümkün.
-Geldik en kritik noktalardan birine: Saat 19:00'dan sonra yatana kadar hiçbirşey yemiyorsunuz.. Çalışma hayatında bu süre 20:00'de bitebilir.. İdeali 19:00 diyelim.
-Yediklerinizin hepsi doğal olmalı.. Fast food yasak, diyet ürün adı altında satılan yiyecek içecek yasak.. Yoğurt, sebzeler, günde 1-2 meyve, kırmızı et, balık serbest.. köy tavuğu bulabiliyorsanız o da serbest.. marketten tavuk almayın..
-Bütün bu beslenme biçimini günde bir saat spor ile destekliyorsunuz..
-Kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ederim.. Sadece kilo problemi için değil, sağlıklı beslenme, hastalıklardan korunda ve uzun yaşamın formulü için..

Canan Hoca'nın kitabında yer alan prensipleri yaşam felsefesi haline getirebilirseniz, dejeneretif hastalıklar denen kanser, şeker, kalp benzeri hastalıklara yakalanmazsınız..

11 Nisan 2013 Perşembe

Blog yeniden

Merhaba,

2012 yilindan bu yana yazmamistim.

Yeniden basliyoruz..

12 Haziran 2012 Salı

Euro 2012 Yorum



Euro 2012 maç saatleri uygun olduğu için gruplardaki ilk maçların tamamını izledim. Kimi maçta uykum geldi uyukladım, kimi maçta canım sıkıldı, konsantre olamadım, ama şimdiye kadar olan kısım beklediğimden daha eğlenceliydi. İzlemeye devam etmeyi umuyorum..

Özellikle Madrid'de İspanya-İrlanda maçını televizyonda İspanyollarla birlikte izlemek ilginç olabilir:)

Grupları tek tek ele alırsak:

A Grubu: Rusya dışında göze hitap eden bir takım yok. Ayrıca turnuvanın sürpriz yapabilecek ekipleri arasında görüyorum kendilerini. Araya uzun mesafeden attıkları toplar golle sonuçlanıyor. Çekler ise en zayıf ekip görünümündeydi. Baros'a emanet forvet hattından gol çıkması zor görünüyor. Gruptan Rusya'nın 1.çıkacağı garanti gibi. İkinci ev sahibi olması ve takımdaki Alman ligi oyuncuları sayesinde Polonya diye tahmin ediyorum. Yunanistan çıkarsa şaşırtıcı bir başarı olur. Ama Yunanistan bir sonraki turda Almanya'nın önüne düşeceği için illaki veda edecektir turnuvaya.

B Grubu: Danimarka'nın Hollanda karşısında aldığı sürpriz sonuç dengeleri değiştirdi. Hollanda'nın gruptan çıkması zora girdi.. İkinci maçı Almanya ile yapacaklar ve kazanmaları kolay değil. Grupta ikincinin Portekiz olacağını, Danimarka'nın ise diğer aday olduğunu düşünüyorum. Almanlar'a yenilen Portekiz oynadığı futbol ile taraftarına ümit verdi. Gruptan çıkarlarsa şaşırmam..

C Grubu: İspanya'nın rahat lider olmasını bekliyorum. İkinci Italya gelir. Hırvatistan'ın gruptan çıkması ise mümkündür. İtalya ile ikinci grup maçında berabere kalmaları kendilerine yetebilir.. Bu gurupta ikinci ile üçüncü aynı puana sahip olacaktır diye düşünmekteyim.. Hatta ilk üç takım yakın puanlarla sıralanabilir.. İrlanda'nın durumu iç açıcı değil. En çok gol yiyen takım adayım.

D Grubu: Fransa ve Ukrayna'nın gruptan sıyrılacağını tahmin ediyorum. Fransa en güçlü takım hüviyetinde.. 3.maça; Ukrayna karşısına çıkacak Rooney bir ihtimal kurtarıcı olabilir. Ama yine de İsveç İngiltere'nin üzerinde yer alır.. Ukrayna'ya İngiltere çelme takarsa, İsveç neden gitmesin:)

Grup Sonrası Eşleşmeler:

Rusya - Portekiz
Almanya - Polonya
İspanya - Ukrayna
İtalya - Fransa

Finali Almanya - İspanya oynar. Bu sefer Almanlar kazanır.. Gönlüm İspanya'dan yana.

2 Temmuz 2010 Cuma

Dunya Kupasi Bitiyor

Dünya Kupası bitmeden aklımdakileri yazayım:

-Düşündüğümden çok daha az maç izleyebildim.

-Favorim İngiltere çabuk elendi. Takım gerçekten kötü. Brian turnuva başlamadan önce uyarmıştı: Ümit yok...

-Topun kale çizgisini geçip geçmediğini 2010 yılında olmamıza rağmen anlayamıyoruz:) Basit cihazlar ve kolay çözümler uygulamaya geçecektir.

-Vuvuzele denen cihaz, güneş tutulması gibi, insan kitlelerinin de akıl tutulması yaşayabileceğini gösteriyor. Akıl ve kulak sağlığına son derece zararlı bir şeyi ülkeyi tanıtmak gayesiyle etkin ve yaygın şekilde kullanıyorlar. Vazgeçin, işe yaramayacak. Güney Afrika'nın geçmişini unutmayacağız.

-Futbol yorumculuğu, gol olmadığını görünce, "şut çekmeyip arkadaşına pas vermesi gerekirdi" diyerek yapılacak bir iş değildir. Gol olduğu halde "arkadaşına verseydi daha güzel gol olurdu" demek de değildir. Biraz futbol oynamış ya da oynadıysan bile felsefeyi anlamış olmak lazımdır.

-Maçları izlediğimiz kanalda maç sonrası yapılan konuşmalara bakıyorum: Türkçe konuşmayı beceremeyen adamların ne söylediğini anlayamayınca, kanalı çeviriyorum.

-Ben bireysel olarak konuşurken ve yazarken hata yapabilirim. Hakkım var. Ama çok geniş kitlelere ulaşan profesyonel yayınların buna hakkı yok.

-Finali Brezilya ile Arjantin-Almanya-İspanya'dan birinin oynayacağı anlaşılıyor. Brezilya Almanya oynasın derim. Almanya kazansın isterim.

Bisiklet Isleri

Evde bisiklet balkonda duruyor. Yalnızlık çekiyor.

Önce balkonda bisiklete nasıl binerim diye düşünüyordum. Arka tekerin yerle temasını kesip, iki rulo arasına yerleştirerek oluşacak bir sürtünme kuvveti ile pekala sürüş keyfi yaratılabilir.

Sonraki aşamada Nintendo Wii'nin algılayacağı pedal ve direksiyondan gelen hız-yön bilgisi sinyalleri ile televizyon ekranından size bir yerleri dolaşma zevki verebileceğini düşündüm.

İnternet'te arattım: http://www.dailymail.co.uk/sciencetech/article-1220382/Nintendo-Wii-introduce-exercise-bike.html

Evet, böyle bir uygulama var zaten:)

Resimlerden anladığım kadarıyla bilgisayar oyunu gibi görünüyor. Bunun gerçek parkurlarda ne bileyim Amsterdam'ın, Berlin'in bisiklet yollarında sahne alması daha iyi olmaz mıydı?

Anlık pedal çevirme hızınızı, kaç km yaptığınızı, parkur bitirme sürenizi, harcadığınız kaloriyi ne bileyim bir sürü detayı istediğiniz takdirde ekrana getirip, tutacağı kayıtlarla gelişim grafiğinizi gösterebilir. Bir ayda kaç kilometre yol katetmişiniz bilgisi sizi motive edebilir.

Sanal bisiklet çok ilginç olmasa bile, bizim ülkemizde, bisiklet yolu bulamayınca iyi bir alternatif..

Hatta ilave bir öneri, online olarak bisiklet gezisine çıkarsanız diğer gezicilerle karşılaşıp sohbet edebilirsiniz:)

Counter

free counters